o Uzaklardaki bir çiçek bahçesinin kökleri en sağlam çiçeğisin sen...
Onlarca çiçek arasından seni bulabilirim evet,
Hatta daha fazla isteyebilirim.
Daha fazla rengini...
En derin denizde yüzebilirim,
Dünyayı kurtarmak bile isteyebilirim...
Dalgaları kırdığımız ve bir deniz yumuşakçasını ölümden kurtardığımız zaman...
Özgürleştiğimiz zaman!..
Beni uyandırmanı umuyorum, herhangi bir neden için işte...
Sıfırdan başlamayı umuyorum. .
Seni bekliyorum.
Hadi sevdir kendini...
Sana neden insanoğlu savaşı icat etti diye soruyorum...
Ve soruyorum daha bir sürü ciddi şey...
Ardından sadece bana dokunuyorsun.
Bir sıcaklık değiyor tenime...
Nereye gidiyoruz diye soruyorum koşarken bu defa sana.
Gülümsüyorsun!..
İstiyorsan,
Bir planım var diyorum.
Sadece yürüyelim.
Eğer güneş batarsa,
Kimin umurunda...
Eğer güneş batarsa,
Kalbine ulaşmam yeterli diyorsun bana...
Eğer sen gidersen,
Çıkışı olmayan bu sokakta öylece kalacağım...
Eğer ben gelmezsem,
Geç kalmışsam,
Bir engel vardır mutlaka.
Soyulmuşumdur,
Yasaklı işlere bulaşmışımdır,
Zamanı sorgulamışımdır...
Gerçeği istiyorsan;
ihtiyacım olan,
Gökyüzüne doğacak dolunay,
Seni bilen bulutlar,
Sana aşık olmam için “umutlarını” kulağıma mırıldamış kedin,
Ve sır odalarının kırılmış anahtarları...
Yaklaş bana,
Çok yakın ama...
Yüzüme bak,
ve gülümse...
Eğer bunu yapmazsan,
ben anlayamam...
Onlarca çiçek arasından seni bulabilirim evet,
Hatta daha fazla isteyebilirim.
Daha fazla rengini...
En derin denizde yüzebilirim,
Dünyayı kurtarmak bile isteyebilirim...
Dalgaları kırdığımız ve bir deniz yumuşakçasını ölümden kurtardığımız zaman...
Özgürleştiğimiz zaman!..
Beni uyandırmanı umuyorum, herhangi bir neden için işte...
Sıfırdan başlamayı umuyorum. .
Seni bekliyorum.
Hadi sevdir kendini...
Sana neden insanoğlu savaşı icat etti diye soruyorum...
Ve soruyorum daha bir sürü ciddi şey...
Ardından sadece bana dokunuyorsun.
Bir sıcaklık değiyor tenime...
Nereye gidiyoruz diye soruyorum koşarken bu defa sana.
Gülümsüyorsun!..
İstiyorsan,
Bir planım var diyorum.
Sadece yürüyelim.
Eğer güneş batarsa,
Kimin umurunda...
Eğer güneş batarsa,
Kalbine ulaşmam yeterli diyorsun bana...
Eğer sen gidersen,
Çıkışı olmayan bu sokakta öylece kalacağım...
Eğer ben gelmezsem,
Geç kalmışsam,
Bir engel vardır mutlaka.
Soyulmuşumdur,
Yasaklı işlere bulaşmışımdır,
Zamanı sorgulamışımdır...
Gerçeği istiyorsan;
ihtiyacım olan,
Gökyüzüne doğacak dolunay,
Seni bilen bulutlar,
Sana aşık olmam için “umutlarını” kulağıma mırıldamış kedin,
Ve sır odalarının kırılmış anahtarları...
Yaklaş bana,
Çok yakın ama...
Yüzüme bak,
ve gülümse...
Eğer bunu yapmazsan,
ben anlayamam...
1 yorum:
...
Yamaçları birbirine bakan iki farklı dağda, güneş arkalarında kalsa bile yüzlerini birbirlerine dönmeye hazır iki çiçek gibiydiler. Yüzleri birbirine dönük, iki ayrı yamaçta iki umutlu çiçek... İkisi de aralarındaki uzaklığın farkındaydılar. Ancak güneşin o sonsuz cömertliğine ve hayata tutunmanın güzelliğine inanmışlardı. Tek istedikleri yan yana olmaktı. Uzak dağdaki çiçek biliyordu; yapraklarını uzatamazdı diğer yamaca. O “rengarenk” eşini sarmalamaya…. Sonra düşündü birden; belki kendisine hayat veren toprağa köklerini salarsa, her gün biraz daha, sadece bir milim daha yaklaşırsa, renklerinin her biri için güneşin ona verdiği her şeyden vaz geçmeye hazır olduğu, bu yüzden uğruna yüzünü güneşe değil diğer yamaca döndüğü o güzel eşinin köklerini bulabilir ona sımsıkı sarılabilirdi. İkisine de hayat veren toprağın içinden geçerek onun köklerini bulacak ve olanca aşkıyla sarılacaktı. Böylece aynı yamaçta yan yana olan çiçeklerden bile güçlü olacaklar, birbirine dolanmış köklerinden gövdelerine giden hayat sularını an be an birlikte paylaşacaklardı…
Şimdi ben uzak yamaçtaki o yalnız çiçeğim. Her gün biraz daha bırakıyorum köklerimi toprağa. İki uzak çiçeği yan yana duran çiçeklerden bile daha güçlü kılmak için… Ucu bucağı olmayan bu karanlık toprağın içinde kendime bir yön bulmamı sağladığın için… O“rengarenk” eşimin köklerini bulmak için… Seni bulmak için… Küçükken çizdiğin dağların yanına sevimli bir çöp adam ekleyebilmek için… Seni özlediğim her gün köklerim biraz daha yaklaşıyor sana. Döndüğümde bana böyle bir masal anlatman için...
Yorum Gönder